Yeniçağ Gazetesi: İktidarın boykotu hak muhalefetinki ise suç!

Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…

Gazetemizi okumak için tıklayınız…

İKTİDARIN BOYKOTU HAK MUHALEFETİNKİ SUÇ OLDU!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “ayrıştırıcı” olduğu suçlamasıyla soruşturma başlattığı bir günlük tüketim boykotu dün gerçekleşti. İktidarın “ekonomik darbe” nitelemesine muhalefet, Erdoğan’ın geçmişki boykot çağrılarıyla yanıt verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başka m ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adaya Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve tutuklanmasıyla devam eden süreçte ders boykotu başla-tan üniversite öğrencileri, pazartesi günü yaptıkları duyurularla 2 Nisan’da tüketim boykotu yapacaklarını açıkladı. Muhalefet partilerinin de destek açıklaması yaptığı boykot çağrısına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı önceki gün geç saatlerde yaptığı açıklamayla resen soruşturma başlatıldığını duyurdu. Kamuoyunda “boykot” çağrıları olarak bilinen ayrıştırıcı söylemler ve bu söylemleri yayan kişilerle ilgili başlatılan soruşturmanın “nefret ve ayrımcılık” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlarından açıldığı belirtildi.

Bunu ardından iktidar kanadından ardı ardıma açıklamalar geldi. Bakanlar önce arka arkaya televizyon kanallarında boykot karşıtı açıklamalar yaptı, ardından bakanlar ve iktidar mensupları sosyal medya paylaşımları yapmaya başladı. Boykot kararı için “ekonomik darbe, “bölücülük” ve “şantaj girişimi” gibi nitelendirmeler yapılınken muhalefetten tepki gecikmedi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yaptığı boy kot çağrıları hatırlatıldı.

4 Ocak’ta yaptığı açıklamada, “Açgözlü fırsatçıların ne enflasyonla, ne kurla ne faizle izah edilmeyecek keyfi fiyatlandırma alışkanlıkları elbette bizim işimizi kolaylaştırmıyor. Bu konuda en etkili yön tem milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürün ve hizmetleri boykot etmeleridir” diyen Erdoğan 6 Ocak’taki Kabine toplantısından sonra “Bakınız, pahalı ürün satanları dize getirecek en etkili yöntemlerden birisi, muhalefet rahatsız olsa da hiç şüphesiz boykottur. Vatandaş olarak, fırsatçılık yapanlara karşı en büyük kozumuz satın almama özgürlüğümüzü kullanmaktır” demişti.

Erdoğan 2008’deki konuşmasında da “Bu medya güvenilirliğini yitirmiştir. Partimin mensupları olarak yalan yanlış bu haberlere yapan medyaya karşı sizler de kampanyanızı başlatın, sürdürün. Bu gazeteleri evinize sokmayın, almayın. Açık konuşmayı severim. Siz mi bize karşı yalan yanlış bütün kampanyaları yapıyorsunuz, e tamam. Biz de en doğal, en tabii hakkımızı kullanıyoruz: Almayacağız” ifadesini kullanmıştı. AKP’li eski Bakan Mustafa Varank da 11 yıl önce attığı tweetinde “Boykot yapmak da yapmamak da insanlarım tercihi. Kimsenin niye boykot yapıyorsun diyerek mahalle baskı-sı yapmaya hakkı yok” demişti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de boykot çağrısına soruşturma başlatılmasının ardından Erdoğan’a geçmiş yıllardaki sözlerini hatırlatarak yanıt verdi. Sosyal medya hesabından Erdoğan’ın yaptığı boykot açıklamalarını etiketleyen Özel, “Tayyip Erdoğan’a helal olan millete haram olamaz! Boykot demokratik haktır. 2008’de medya boykotu başlatan Erdoğan’ın ta kendisidir. Bugün boykotu kötüleyen şuursuzlar baş kötünün müritleridir. Tutarsızlıktan utanmayanlar, yalandan medet umanlar yine rezil oldunuz. Hadi buyrun…” ifadesini kullandı.

TOBB Baş kanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun “Boykot çağrıları yanlıştır. Şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır” sözlerine de tepki gösteren Özel, “Üyelerinin önemli bir çoğunluğu bizimle. Çünkü ahlaki üstünlük bizde. Çünkü biz haklıyız. Üyelerin de haklının yanında zulmün karşısında. Sen neredesin? Biz haklının yanındayız. Biz kazanacağız. Sen ve senin anlayışın kaybedecek” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut da Erdoğan’ın boykot çağrısı yaptığı bir videoyu iliştirerek, “Değerli dostlar, ‘Boykot demeyelim de ‘satın almama özgürlüğümüzü kullanıyoruz’ diyelim. O zaman ‘suç olmuyor paylaşımı yaptı. Türkiye İşçi Par-tisi (TIP) Genel Başkanı Erkan Baş sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada milyonlarca yurttaşla birlikte satın almama özgürlüklerini kullanacağını belirtti. Baş açıklamasında şunları kaydetti: “Yarın bu ülkenin milyonlarca yurttaşı hep birlik-te satın almama özgürlüğümüzü kullanacağız. Peki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Tayyip Erdoğan’ın dahi özgürlük olarak nitelediği boykot çağrısına dönük soruşturma başlatarak ne yapmak, nereye varmak istemektedir?”

Related Posts

Resmî Gazete’de bugün (6 Temmuz 2025 Resmî Gazete kararları)

Resmî Gazete’de bugün (6 Temmuz 2025 Resmî Gazete kararları)

Son dakika… Erdoğan’dan CHP’ye: ‘Bekle, sabret…’

Son dakika haberi… Azerbaycan dönüşü uçakta soruları yanıtlayan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşım sokak eylemlerinin ancak bölücülere, darbecilere hizmet edeceğini biliyor. CHP yöneticilerine tavsiyem sabredip, bağımsız yargının kararlarını beklemeleri yönünde” dedi. DEM Parti görüşmesi öncesi “silah bırakma” sorusuna da yanıt veren Erdoğan, “Bizler silah bırakma konusunun takipçisiyiz. Gerek Dışişleri Bakanlığımız gerek Milli İstihbarat Teşkilatımız süreci takip ediyor” dedi.

‘Bahçeyi sulamaya gidiyorum’ dedi, ölü bulundu

Siirt’in Baykan ilçesinde bahçesini sulamak için evden çıkan ve kaybolan 65 yaşındaki Hikmet Erdoğan, sabaha karşı bahçesinin yakınındaki bir ahırda ölü bulundu.

Gazze’de son 24 saatte 138 can kaybı

İsrail ordusunun katliamlarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde can kaybı giderek artıyor. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre son 24 saatte 138 can kaybı kayıtlara geçti, 752 kişi yaralandı. Ayrıca son 24 saat içinde sözde …

Son Dakika… Marmaray istasyonuna direk devrildi!

Son Dakika Haberi… Marmaray İçmeler İstasyonu hattına direk devrildi. Herhangi bir can kaybı ya da yaralı bulunmazken, seferlerin gecikmeli yapılacağı kaydedildi.

Rusya ve Ukrayna arasında yeni esir takası gerçekleşti

Rusya Savunma Bakanlığı, Rusya ve Ukrayna’nın 2 Haziran’da İstanbul’da yapılan 2’nci tur müzakereler sırasında varılan anlaşmalar uyarınca bugün yeni bir esir takası gerçekleştirildiğini duyurdu. Açıklamada, “2 Haziran’da İstanbul’da varılan Rusya-Ukrayna anlaşmalarına uygun olarak, 4 Temmuz’da Kiev rejiminin kontrolündeki topraklardan bir grup Rus askeri döndü” ifadeleri kullanıldı.