Megan King: Futbol Maçında Yaşadığı Olağanüstü Kazadan Sağ Kalan Kadının Hikayesi

Megan King, modern tıbbın etkileyici başarılarını ortaya koyan bir örnektir. 2005 yılında, sadece 16 yaşındayken bir futbol maçında yere düşen King, bilinçsizce ciddi bir yaralanma yaşadı.

Bu düşüş sonucunda, kafatası ile omurgası arasındaki bağlantı zarar gördü ve omuz kasları yırtıldı. “Atlanto-oksipital dislokasyon” olarak adlandırılan tıbbi terimle, King’in durumu “içsel dekapitasyon” olarak bilinir; yani başı, dışarıdan fark edilmese de, vücudundan neredeyse ayrılmıştı.

Yıllar boyunca, King 30’dan fazla ameliyat geçirmiş ve uzun bir süre koltuk değnekleriyle yaşamak zorunda kalmıştır. Ancak tedavilere rağmen durumu kötüleşmiştir. Kemik eklemleri zayıflamış, kasları yırtılmış ve sürekli yoğun ağrılar hissetmiştir.

Doktorlar, neden iyileşemediğini başlangıçta anlayamadılar. Fakat kaza üzerinden tam 10 yıl sonra, 2015 yılında King’e “hipermobil Ehler’s-Danlos sendromu” teşhisi konuldu. Bu nadir genetik hastalık, kemikleri bir arada tutan kolajenin doğru bir şekilde üretilmesini engeller.

2016 yılında, başını dik tutmak için kafatasına doğrudan vidalanan metal bir destek cihazı (halo breysi) takıldı. Ancak bu cihaz çıkarılırken, kafatasının omurgasından yeniden ayrılma tehlikesi yaşandı. King, bu anıyla ilgili, “Beyin cerrahım kafatasımı elleriyle yerinde tutmak zorunda kaldı” diyor.

Doktorlar, acil bir ameliyatla kafatasını omurgaya sağlamca bağlayarak hayatını kurtardılar. Toplamda 37 ameliyat sonucunda, King’in kafatası leğen kemiğine kadar olan tüm omurgasına sabitlendi. Bu işleme “omurga füzyonu” denir ve King artık başını hiçbir yöne hareket ettiremez.

Megan King şu anda 35 yaşındadır ve durumunu “Resmen bir heykel gibiyim. Omurgam sabit duruyor. Ama yaşamayı bıraktığım anlamına gelmiyor.” şeklinde anlatmaktadır.

King’in hikayesi, hem nadir bir tıbbi durumla mücadele zorluğunu hem de modern tıbbın hayat kurtaran başarılarını gözler önüne sermektedir.