Dervişin Dünya ve Ahiret Nimetleri Üzerine Sözleri
Bir gün dervişe “dünya nimeti nedir?” diye sordular. Derviş ise “elemin senden gitmesidir” diye cevap verdi. Merak edenler tekrar sorunca derviş, “dünya nimeti mutlak değildir, hastayken iyileşmek, açken doymak, cahilken öğrenmektir. Elemin senden alınmasına dünya nimeti derler. Ahiretin nimeti öyle değildir. Orada aç olduğun için yemezsin. Hasta olduğun için iyileşmezsin. Orada nimet mutlak ve kesintisizdir” dedi.
Dervişi kızdırmak pahasına “o halde ne yapmak lazım gelir?” diye sorulduğunda derviş net bir şekilde, “Doymayı değil de seni doyuranı nimet bilmek gerek. Öğrenmeyi değil de sana öğreteni nimet bilmek gerek” dedi.
Bizim derviş pek kızıp çıkmasıyla ünlü değildir. Kızarsa Hz. Musa’nın yağmur duasına giderken yanına almak istediği muttaki kula dönüşebilir ve türlü türlü cilvelenir.
Bilir misiniz, bilmeyenlere anlatalım. Kavmi Hz. Musa’ya “yağmur duasına çıkalım” dediğinde, Hz. Musa bir kulunu da alıp gelirseniz duanızın kabul olacağını belirtti. Sonunda, yağmur duasına gitmek istemeyen bir kulu zorla götürdüler ve bu kulun yalvarışı neticesinde yağmur yağmaya başladı. Hz. Musa, kulun neden Allah’a dargın olduğunu sorduğunda Allah’ın, kulunun cehenneme girmemesi için yaptığı duaları kabul etmemesinin sebebi olduğu cevabını aldı.
Nimet arıyorsan sor kendine, bu nimetten daha büyük var mıdır? Belh’in köpekleri bile başka milletlerin ihtiyaçlarına rağmen kendi nimetlerini düşünmezken sen cennet nimetini ister misin? Kestiğin kurbanın kanı mı, eti mi Allah’a ulaşır?
“Ne yapmalı?” diye soranlar için iki şey bilmeleri gerektiği söylenir: Allah’ı sevmek ve Peygamber’ini sevmek. Bu sevgiyi o kadar yürekten hissetmelisin ki “şu nedenle seviyorum” dememelisin. Öyle samimi, kesintisiz, hiçbir beklenti olmadan sevmelisin.
Hz. Musa’nın Rabbine seslendiği bir an da Rabbimiz onun “itaat edenlerin Rabbi” “günahkarların Rabbi” diye seslenerek günahkarlar için sığınak olması gerektiğini anlatmıştır.
Her şeye rağmen tüm nimetleri unutma ve hala daha zafer vadeden bir hikayeyi anlatmam gerekiyor.
Elbette ki dervişin sözlerinde derin bir hikmet ve anlam yatar. Unutulmamalıdır ki gerçek nimetler, içsel huzur ve ilahi aşkla mümkündür.